
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya'da gerçekleşen Büyük Yörük Türkmen Buluşması'nda konuşuyor.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önemli satırbaşları şöyle:
"Rahmetli nenemi hatırlıyorum. Sabahın güneşi hangi taşa değerse, gider o taşı öperdi. Ve yine nenemin bir geleneğini daha hiç unutmadım. Önemli günlerde yağlı ekmek yani biz niyaz derdik ona, niyaz ekmeği hazırlanırdı. Niyaz ekmeğini götürür kurdunun da kuşun da hatrı vardır diye belli kayaların üzerine koyardı.
Yörük kültürü, Türkmen kültürü sıradan bir kültür değil. Tarihin derinliklerine uzanan kadim bir kültür. Uzun bir yoldan geldik doğrudur. Bize doğruyu öğreten Horasan erenlerini hiç unutmadık. Dilimizi, kültürümüzü, örfümüzü unutmadık. Zaman zaman aralarımızda yani birlikte olmamız gerekirken farklı partilerin içinde yer aldık. Bu da gayet doğaldır ama kültür dediğiniz bir parti işi değildir.
Geçmişte şöyle veya böyle belli yerlerde yer almış olabiliriz ama bugün her birimize ciddi bir sorumluluk düşüyor. Akşehir'e üçüncü gelişim. Gazi Mustafa Kemal'i düşünün Samsun'a çıktı. Amasya'ya geldi, Erzurum'a gitti, Sivas Kongresi'ni topladı. Akşehir'e tam 22 kez gelip burada çalıştı. Milli Kurtuluş Savaşı'nın asıl karargahı olan Akşehir... Diğerleri il, Akşehir neden il değil? Bağımsızlık savaşının asıl karargahı olan Akşehir. Bizim kadim kültürümüzün yerleşkesi olan bir yeri neden il yapmayacağız? Yapacağız. Bu işin sağı solu yok bu işin tarihi var tarihi. Milli Kurtuluş Savaşı'nın ne olduğunu biliyorsanız Akşehir'i de bileceksiniz. Milli Kurtuluş Savaşımızın kara kutusu Akşehir'dir.
Yörük Türkmen kardeşlerim kültürlerini yaşatmak istiyorlar. Biz de yaylalara giderdik. Genç meşe ağaçlarını kesmek yasaktı. Doğaya saygı duyarlardı. Yaylada unutmadığım bir şey var hala. Yaylada meşe ağaçlarından yapılmış kom dediğimiz yerler vardı orada yatardık. Aşağıda bir pınar vardı, keklikler koyun sürüsü gibi gelir su içerlerdi. Keklik niye avlamıyorsunuz dediğim zaman 'Niye avlayalım' dediler. Doğaya bu kadar saygı vardı. Çünkü biz doğanın bir parçasıyız.
Adalet arıyoruz hep beraber. Adalet sadece kendimiz için değil. Unutmamamız gereken bir gerçek var. Dünya adalet üzerine inşa edilmiştir. Dolayısıyla adaleti ruhumuzda taşıdığımız zaman gerçek anlamda kamil insan oluruz."