İstanbul
İlkbaharın gelişiyle leyleklerin güneyden kuzeye doğru sıcak bölgelere uzanan göç yolculuğu sürüyor. Beykoz Paşamandıra Mahallesi sakinleri için baharın bir habercisi de yıllardır aynı kubbe üzerine yuva yapan leylekler.
Değirmendere Merkez Camisi'nin kubbesi 11 yıldır leyleklere yuva oldu. Kubbedeki yuvayı ağaç dalları ve kuru otları taşıyarak onaran leylek çifti, Beykoz'un maskotu haline de geldi. Yuvaya vardıktan sonra kuluçka süresi başlayan dişi leylek bu yıl ilk yumurtasını da yaptı.
Caminin kubbesindeki yuvada 11 yıldır üreyen leylekler, yavrularının yumurtadan çıkmasının ardından ilk uçuş deneyimini çevredeki evlerin etrafında gerçekleştirecek. Yavruların büyümesinin ardından leyleklerin Afrika'ya göç yolculuğu ağustosta başlayacak.
Baharla leyleklerin yolunu gözleyen mahalleli, önceki yıllarda olduğu gibi leyleklerin konaklama, yumurtlama ve kuluçka süreçlerini yakinen takip ediyor.
Leylekler mahallenin sakini haline geldi
Paşamandıra Mahallesi sakinlerinden Muammer Çınar, AA muhabirine, mahallenin bir ferdi haline gelen leyleklerin bahar neşesini de getirdiklerini söyledi.
Cami kubbesine konan leylek çiftinin yanı sıra yıl boyunca mahalledeki evlerin çatısında konaklayan başka leyleklerin de olduğunu belirten Çınar, "Bu leyleklerimiz her sene geliyor, babadan oğula miras gibi bir şey oldu bu yuva. Aynı zamanda camimizin cemaati gibiler. Bunlar da yumurtadan çıktıktan sonra seneye başkaları da gelecek büyük ihtimalle. Bu leyleklerle beraber buralara alışan diğerleri de cami etrafındaki evlerin çatılarına konuyor." dedi.
Yavruları uçmayı öğrendikten sonra sonbahar göçüne çıkan leylekleri üzülerek yolcu ettiklerini dile getiren Çınar, seneye tekrar buluşmayı dört gözle beklediklerini kaydetti.
"Köyün bereketi gibi oldular"
Orhan Keçici de uzun süreden beri bölgeye gelen leyleklerin yuvaya yerleştiğini anlattı.
Bölgede kaldıkları süre boyunca leyleklere zarar gelmemesine dikkat ettiklerini belirten Keçici, "Her sene buraya leylekler geliyor, her sene yavruluyorlar. Onlar burayı sevdiler, biz de onları sevdik. Köyün bereketi gibi oldular. Artık öyle sevimli hale geldiler. Köy onların sayesinde meşhur olmaya başladı. Herkes onlara alıştı, onlar bizden kaçmıyor, biz de onlardan kaçmıyoruz." ifadelerini kullandı.