Diyelim buzdolabınız bozuldu. Markası da dünyaca ünlü bir marka ama biz ona XYZ diyelim. Doğal olarak arama motoruna “XYZ Buzdolabı Yetkili Servisi” diye yazıyorsunuz.
Eğer çok dikkatli bir internet kullanıcısı değilseniz en üstte yer alan siteyi açıyorsunuz. Dünya gazetesinden Ömer Ekinci'nin yazısına göre, zaten Google’da en üstte çıkmak için parayla reklam vermek yeterli. Bir de bakıyorsunuz ki daha arama sonuçlarına tıklamadan bile hemen 444’lü numaralar çıkmaya başlıyor. Türk Telekom’un 444’lü hatlarının güvenilir olduğunu düşünüyor ve hemen tıklıyorsunuz.
Açılan sitede o dev markanın kocaman logosu, orijinal sitesi zannediyorsunuz ve telefonlarını arıyorsunuz. Telefonu açan kişi sizi gerçekten de o markanın çağrı merkezi olduğuna inandırıyor. Kaydınızı alıyor ve gerçekten yetkili servis gibi evinize geliyorlar. Tuhaflık tam da bu noktada başlıyor. Gelen servis araçlarında markanın logosu bulunmuyor.
Diğer yandan polarlarının arkasında da yine o markanın logosu bulunmuyor. Bunu yapamıyorlar çünkü o zaman marka uyanıyor, demek ki bir tek bu noktada çekiniyorlar. Ama orada da işin kolayını bulmuşlar. Arkalarına insanları kandırmaya yetecek kadar bilgi yazıyorlar, “YETKİLİ TEKNİK SERVİS HİZMETLERİ 444 XX XX”.
Markanın numarası olduğunu zannettiğiniz 444’lü telefon numarasından aradığınız için muhatabınızı güçlü bir markanın kendi servisi zannediyorsunuz. Bu servisin personeline de böylece güveniyorsunuz. Sonra bir de bakıyorsunuz ki size verdikleri parça piyasa fiyatının 20-30 katı. Sonuçta evinize geliyor, evinizde, komşularınızın, ailenizin önünde bir tatsızlık da çıkmasın diye “lanet olsun” deyip veriyorsunuz. Akabinde servis merkezini arıyorsunuz.
“Bizim böyle bir hattımız yok, siz özel servis çağırmışsınız” deyip işin içinden çıkıyor. İlk düğme yanlış iliklendiği için devamı da yanlış gidiyor. Bosch, Siemens, Samsung, LG, Alarko, Arçelik, kısacası evimizde bulunan yüksek kaliteli ürünleri olan değerli, önemli markalar kendi markalarıyla Google’da yetkili servismiş gibi reklam verenlere göz yumuyor.
Oysa marka tescillerinden dolayı Google’a itiraz edip “Benim markamı kullanarak reklam veremezler” demeleri gerekir. Zira Google’da tescilli bir markayı anahtar kelime olarak verdiğinizde marka itiraz ederse o reklamı veremezsiniz.
Google bu konuda hassas olmalı
Google’ın da bu konuda hassas olması, yanıltıcı reklama, marka tescili olmayan reklamverenlerin o markayla reklam vermesine izin vermemesi gerekir.
Hatta Google reklamından tıklayıp dolandırılanların şikayetlerini alıp belli sayıda şikayet geldiğinde o reklamverenin reklam vermesi durdurulmalı. Aynı şekilde markalar kendi adlarına reklam verip yetkili servis intibaı oluşturanları Türk Telekom’a bildirmesi, Türk Telekom’un da bu firmaların 444’lü numarasını geri alması gerekir.
Bütün bunların ilk işaret fişeğini ateşleyecek olan markalar. Birisi benim adımı kullanıp “Ömer Ekinci’nin arkadaşıyım, sizin numaranızı verdi” deyip çevremdeki insanları dolandırsa ben insan olarak rahatsız olur, sorumluluk duyar, açıklama yaparım. Ancak koskoca markalar, adlarına olan güveni suistimal eden merdivenaltı servislerle ilgili şikayetlerde “o numara bize ait değil, bu servis bizim yetkili servisimiz değil” diyerek işin içinden çıkmamalı. İnternette yüz binlerce suistimal şikayeti var.
Beyaz eşyayı alıp geri getirmeyen servislerin haberleri var. Müşterisine, sırf evinde olduğu için zorbalık yapan, hakkından fazlasını isteyenler var. Daha da beter şeylerin de yolu bu şekilde açık. İnsanlar dünyaca ünlü markalara güvenip evlerini gelen servis personeline açıyor. Çok daha kötü olaylar yaşanırsa sorumlusu kim olacak?
Ticaret Bakanı Sayın Ömer Bolat, bakanlığınız nezdinde saha servis operasyonu bulunan tüm beyaz eşya ve elektronik markalarının, Google’ın ve Türk Telekom’un bir arada bulunduğu bir koordinasyon kurulu oluşturulmalı. En azından gerçek yetkili servis görüntüsü verenler, 444’lü olanlar, markaların isimlerini kullanarak reklam verenler ve yetkili servis olduğunu iddia edenleri ayıklayalım. Geriye zaten merdiven altı olanlar kalır.
patronlardunyasi.com